UNİTE 1 – FİZİĞİN DOĞASI |
UNİTE 1 – 1.KONU | Fiziğin Uğraş Alanı |
Fizik Nedir ?
Tanım 1: madde ve enerji arasındaki etkileşimi inceleyen bir bilim dalıdır.
Tanım 2: evrende meydana gelen olaylara gözlem, deney ve matematiksel yöntemleri kullanarak sistematik ve akılcı açıklamalar getirir.
Fiziğin Alt Dalları
1) Mekanik Fiziği : Evrenin hareketlerini , kuvvet hareket, ilişkisini cisimlerin durgunluk şartlarını ve Güneş sistemini inceleyen fizik dalıdır. Klasik Fizik ve ya Newton fiziği de denilebilir.
2) Elektrik Fiziği : Elektrik yükünü elektrik yükünün hareketiyle oluşan elektrik akımını yükün hareketsiz durumu, potansiyeli inceleyen fizik dalıdır
3) Manyetizma Fiziği : Demir, Nikel, Kobalt gibi maddeleri çeken cisimleri , mıknatısın çevresinde oluşan manyetik alan, manyetik kuvvet ve bunların etkileşimlerini inceleyen fizik dalıdır.
4) Atom Fiziği : Maddenin yapısını oluşturan atomları ve atomlar arası ilişkileri inceleyen fizik dalıdır. Bu incelemeyi yaparken maddenin yoğurduğu veya saldığı elektro manyetik ışımaları inceleyen spektrometreden faydalanır.
5) Termo Dinamik : Fizik olaylarının oluşum şartlarını enerjiyi enerji değişimlerini, enerji aktarımlarını, enerji dönüşümlerini, ısı, sıcaklık, genleşme ve bunlar arasındaki ilişkiyi inceler.
6) Optik : Işığın yapısını, kırılma, yansıma, kırınım, girişim olaylarını inceler. Mercek, dürbün, mikroskop, teleskop yapımlarında optikten dalından yararlanılır.
7) Nükleer Fizik : Atom çekirdeğindeki olayları çekirdeklerde bulunan nötron ve protonları bir arada tutan nükleer kuvvetleri, çekirdeğin saldığı ışımaları ve bunların etkilerini inceleyen daldır.
8) Katı Hal Fiziği : Çok sert ve şekil değiştiremez maddelerle ilgilenir. Bu maddelerin elektrik, manyetik, optik, esneklik özelliklerini araştırır. Özellikle kristal yapıların nasıl oluştuğunu ve bu yapılarda atom dizilişini inceler.
UNİTE 1 – 2.KONU | Fiziğin Çalışma Yöntemleri |
1) Bir Problemin Belirlenmesi:
Bilimsel çalışma, bilim adamının problemle ilgili kendi kendine sorular sormasıyla başlar. Bir sorunun bilimsel olabilmesi için hem denenebilir olması hem de uygun deneme tekniğinin bulunması gerekir. Bilimsel çalışma sırasında yapılacak ilk iş, problemi ortaya koymaktır.
2) Problem İle İlgili Verilerin Toplanması:
Özel bir probleme ait gerçeklere veri denir. Bu gerçekler, problemle ilgili toplanan bilgileri ve probleme yönelik yapılan gözlemleri kapsar.
Gözlem:Nesneleri ya da olayları duyu organlarımızı ya da değişik ölçüm aletlerini kullanarak yaptığımız incelemelerdir. Gözlem, duyu organları ya da duyu organları yardımıyla kullanılan ve duyu organlarının daha doğru ölçümler yapmasını sağlayan araç ve gereçlerle olaylar ve nesnelerin incelenmesi olarak tanımlanmıştır. Gözlem yapılırken nesnelerin özelliklerine, hareketlerindeki ya da yapılarındaki değişime dikkat edilir. Bilim olayların ve nesnelerin gözlemlenmesiyle başlar ve bu gözlemler sonucunda sorgulamalar ve merak başlar. Doğru sorular sormak ve sorular ile ilgili doğru gözlemler yapmak bilimsel araştırmalar için ana unsurdur. Gözlemler kişinin geçmiş deneyimlerinden etkilenirler. Beklenmedik gözlemler araştırmacıya yeni ve önemli bilgiler sağlayabilir.
Nitel ve nicel olarak iki çeşit gözlem vardır. Nitel gözlemler çocuğun boyunun uzamasının gözlenmesi, havanın soğumasının gözlenmesi gibi ölçüm gerektirmeyen gözlemlerdir. Nicel gözlemler ise ölçüm araçları kullanılarak sonuca ulaşılmasını sağlayan gözlemlerdir. Örneğin: Bebeğin boyu bir ay içerisinde uzadı nitel gözlem ile ulaşılan bir sonuç; bebeğin boyu bir ay içerisinde 2 cm uzadı ise nicel gözlem ile ulaşılan bir sonuçtur.
3) Hipotezin Kurulması
Bilimsel bir problem için önerilen geçici çözüm yoluna hipotez denir.
4) Hipoteze Dayalı Tahminlerde Bulunma:
Bir hipotezden mantık yoluyla çıkarılan sonuçlara tahmin denir.
5) Kontrollü Deney Yapılması:
Deney sırasında olayı etkileyen bir faktörün değiştirilip diğer faktörlerin sabit tutulması ile yapılan deneylere kontrollü deney denir.
Bir problemin çözümü olarak kurulan hipotezler şu şekillerde sonuçlanabilir :
• Gözlem ve kontrollü deneyler ile doğrulanmazsa reddedilerek yenisi kurulur.
• Gözlem ve kontrollü deneyler ile doğrulanırsa geçerli kabul edilir.
Çok sayıda değişik gözlem ve deneylerle desteklenerek, geniş bir geçerlilik kazanırsa teori haline gelir. Teori evrensel bir gerçek ise kanun haline gelir.
UNİTE 1 – 3.KONU | Fizikte Ölçme |
Temel Büyüklüklerin Ölçülmesi
a-) Kütlenin Ölçülmesi-Kütle ne ile ölçülür
Bir maddenin kütlesi eşit kollu terazi ile ölçülür. Kütle ölçümünde kullanılan eşit kollu terazinin çalışma prensibine göre çalışan bakkal terazisinden başka, kuyumcu terazisi, kantar ve elektronik terazi gibi değişik özelliklere sahip teraziler de kullanılır. Bu terazilerin kullanım alanları, kütlesi ölçülecek maddenin boyutları ve kütlesinin büyüklüğüne göre değişmektedir. Basküller evlerde, spor merkezlerinde, hastanelerde kullanılırken, kantarlar traktör, kamyon gibi büyük kütleleri ölçmekte kullanılır. Bakkallarda ve kuyumcularda ise eşit kollu teraziler kullanılır. Başlangıçta analog olarak yapılan teraziler teknolojinin gelişmesiyle daha küçük kütleleri ölçebilen dijital göstergeli teraziler olarak yapılmıştır. Analog teraziler ise yayların kuvvetin etkisiyle uzama veya kısalma özelliklerinden yararlanılarak yapılmıştır.
Kütlenin ölçülmesinde kullanılan Elektronik (dijital) teraziler elektrik enerjisi ile çalışır. Elektronik terazinin içinde bulunan devre elemanlarının kuvvete verdiği tepkiler ile tartım yaparlar. Tartım sonucunun rakamlarla gösterildiği ekranları vardır. Elektronik teraziler analog terazisine göre çok daha hassas ölçümler yaparlar.
Eşit Kollu Terazi
Madde miktarı (kütle) eşit kollu terazi ile ölçülür. Eşit kollu terazi destek, gösterge, gösterge çubuğu, terazi kefeleri, terazi kolu ve biniciden oluşur.
Eşit kollu terazi ile doğru bir ölçüm yapabilmek için terazinin dengede olması gerekir. Kefeler boş iken gösterge çubuğu hareketsiz ya da sıfırın üzerinde yavaşça her iki tarafa doğru eşit açılı salınım yapıyorsa terazi dengededir. Gösterge eşit açılı salınım yapmıyorsa terazi kolları üzerindeki biniciler hareket ettirilerek eşit salınım yapması sağlanır.
Eşit kollu terazi ile hassas bir ölçüm yapabilmek için çok küçük standart kütlelere ihtiyaç vardır. Ölçüm yapılırken tartım takımlarında bulunan en küçük standart kütleden daha küçük bir kütleyi ölçmek için eşit kollu terazinin kolu bölmelendirilir. Bölmelendirme işlemi yapmadan terazi dengeye getirilmelidir. Terazi dengeye getirildikten sonra bölmelendirme işlemine
başlanır. İlk olarak sağ koldaki binicinin bulunduğu yere sıfır yazılır. Sol kefeye 1 birim kütle (en küçük standart kütle) konur. Sağ kol üzerindeki binici hareket ettirilerek terazi tekrar dengeye getirilir. Binicinin bulunduğu yere bölmelendirmek istediğimiz rakam yazılır. Biz örnek olarak terazinin kolunu 10 eşit parçaya bölelim. Bu nedenle binicinin bulunduğu yere 10 yazalım. Sıfır ile 10 arası cetvelle 10 eşit parçaya bölünerek işaretlenir. Yapılan bölmelendirmede her bölme birim kütlenin onda birine karşılık gelir.
Bölmelendirilen koldaki arka arkaya gelen iki çizgi arası bu terazinin ölçebileceği en küçük birimdir.
Eşit kollu terazi ile ölçüm yapılırken kütlesi ölçülecek cisim sol kefeye konur. Sağ kefeye ise teraziyi dengeye getirmek için birim
kütleler (gramlar) konur. Terazi en küçük birim kütlelerle de dengeye gelmiyor ise kol üzerindeki binici hareket ettirilerek terazi dengeye getirilir.
b-) Uzunluğun Ölçülmesi-Uzunluk ne ile ölçülür
Çeşitli şekillerdeki veya boydaki cisimlerin uzunluklarını ölçmek için değişik şekillerde ölçüm araçları yapılmıştır. Şekli
düz bir cismin uzunluğunu ölçmek için tahtadan yapılmış metreler kullanılırken şekli düzgün olmayan cisimlerin uzunluğunu ölçmek için genellikle terzilerin kullandığı mezura lar kullanılır. Küçük bir kalınlığı ölçmek için, örneğin çay bardağının camının kalınlığını ölçmek için ise kumpas kullanılır.
Uluslar arası birim sisteminde (SI) uzunluk birimi metre’ dir ve kısaca “m” ile gösterilir.
“1 metre”, ışığın boşlukta 1/299 792 458 saniyede aldığı yol olarak tanımlanmıştır. Bu çağdaş tanım günümüzde dünyanın çeşitli laboratuvarlarında yapılabilen hassas ölçümlerin birbirleriyle karşılaştırılabilmesi amacıyla kabul edilmiştir.
Uzunlukları ölçmek için metre kullanılırken çok büyük, gezegenler arası mesafeyi ölçmek için ışık yılı (ışığın bir yılda aldığı yol), çok küçük atomik boyutlardaki mesafeleri ölçmek için ışığın dalga boyu mertebesinde olan birimler uzunluk ölçüsü olarak kullanılır.
c-)Hacmin Ölçülmesi-Hacim ne ile ölçülür
Maddelerin boşlukta kapladıkları yere o maddenin hacmi denir. Hacim maddelerin ortak özelliklerindendir.
Okuduğumuz kitap, bardağa konmuş su ve tüpün içine konmuş gaz, bunların hepsi boşlukta yer kaplamaktadır.
İçini dolduracağımız maddenin ve içine koyacağımız maddenin hacminin bilinmesi gerekir. Çiftçi deposunun alabileceği buğdayın miktarını ve deposuna getireceği buğdayın miktarını bilmeli ki dışarıda buğdayı veya deposunda boşluk kalmasın.
Hacim skaler bir büyüklüktür, V sembolü ile gösterilir. Uluslararası birim sisteminde (SI) hacim birimi metre küptür (m3). Sıkça kullanılan hacim birimlerinden biri de litredir. Litre (L) ile gösterilir.
Hacim ölçme işleminden detaylı olarak Hacim nasıl ölçülür yazımızda bahsedilmiştir
d-)Zamanın Ölçülmesi-Zaman ne ile ölçülür
Çok eski çağlardan başlayarak insanlar zamanı belirlemek için uğraşmışlardır. Zamanı belirlemek için yıldızlara, güneşe bakmışlar, doğada tekrarlanan olayları dikkate almışlardır. Önceleri Güneşin doğuşu ve batışına göre güneş saati daha sonraları ise kum saati ile zamanı ölçmüşlerdir. Teknolojinin ilerlemesiyle mekanik saat, kuvars saat ve atom saati yapılmıştır.
Saatten büyük olan ölçü birimleri:
• 1 gün = 24 saat
• 1 ay = 30 gün (hesaplamalarda ayın alınan değeri)
• 1 yıl = 12 ay
• 1 asır = 100 yıl
Saatten küçük olan ölçü birimleri;
• 1 dakika = 60 s
• 1 saat = 60 dk
• 1 saniye = 100 salise dir.
e-)Akım Şiddetinin Ölçülmesi- Akım Şiddeti ne ile ölçülür
Elektrik santrallerinde üretilen elektrik, iletken teller yardımıyla yerleşim bölgelerine, oradan da yine iletkenler yardımıyla
evlerimizdeki elektrikle çalışan aletlere kadar gelir. Evde, okulda, sokakta teknolojinin olduğu her yerde elektriği kullanıyoruz.
Kullandığımız ev aletlerine, fabrikalardaki makinelere ve elektrik akımını taşıyan iletken kablolara belli bir elektrik akımını
gelmesi gerekir. Fazla gelen elektrik akımı da, az gelen elektrik akımı da can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürür. Bu nedenle akım şiddetinin ölçülmesi ve bilinmesi gerekir
Akım şiddeti: Bir elektrik devresinde iletkenin kesit alanından birim zaman içinde geçen elektron miktarına akım şiddeti denir.
Akım şiddetinin birimi amperdir ve A simgesi ile gösterilir.
Amperin binde birine miliamper (mA), milyonda
birine mikroamper (μA) denir.
1 A = 1000 mA
1 A = 1000 000 μA
Elektrik devresinden geçen akımın şiddetini ölçen alete ampermetre denir. Ampermetre devreye seri olarak bağlanır. Devreden geçen akım, ampermetre nin içinden olduğu gibi aynen geçer. Ampermetre nin elektrik devresine yanlış bağlanması durumunda ampermetre nin ibresi ters yönde hareket eder. Bu durumda bağlantı uçları yer değiştirilir.
Ampermetre göstergesinin üzerinde A harfi vardır. Ampermetre ler, doğru akım ve alternatif akım için birbirinden farklı yapıda imal edilir. Ayrıca cihazın kaç ampere kadar ölçebileceği göstergeden anlaşılır. Buna cihazın kapasitesi denir. Hiçbir cihazla kapasitesi üzerindeki değerlerde ölçüm yapılmaz. Ölçme esnasında ampermetre nin hasar görmemesi için bu hususlara dikkat edilir.
f-)Sıcaklığın Ölçülmesi-Sıcaklık ne ile ölçülür
Sıcaklığı ölçen cihazlar bulunmadan önce insanlar duyu organlarıyla sıcaklık hakkında fikir sahibi olabiliyorlardı. Cisimlerin sıcak, soğuk ya da ılık olup olmadığını parmak dokundurarak tahmin edebiliyorlardı. Bu nedenle sıcaklık tahmin edilebilir bir büyüklüktür.
Binalarda ısınmak için kullandığımız kaloriferlerin, fabrikalardaki buhar kazanlarının güvenli kullanımı için sıcaklığının kontrol altında tutulması gerekir. Hastanın ateşinin, bulunduğu ortamın sıcaklığının ölçülmesi gerekir.
Sıcaklık ölçen aletlere termometre denir.
Sıvı termometreler, haznesinde bulunan cıva veya alkolün sıcaklığı arttığında oluşan genleşmeden yararlanılarak yapılmıştır.
Mevcut termometrelerin hemen hepsi bir atmosfer basınçta suyun donma ve kaynama noktaları esas alınarak derecelendirmeleri yapılmıştır.
Değişik sıcaklıkları ölçmek için ihtiyaç doğdukça değişik bölmelendirilmiş termometreler yapılmıştır. Günlük hayatta kullandığımız termometre Celsius (selsiyus) termometresidir. Bu termometrede suyun donma sıcaklığı 0 °C, kaynama sıcaklığı ise 100 °C olarak kabul edilip aradaki fark 100 eşit parçaya bölünmüştür. Her bölme 1°C’yi gösterir. Termometrenin göstergesine bakarak içinde bulunduğu ortamın sıcaklığını söyleyebiliriz.
Temel Ve Türetilmis Büyüklükler
Temel büyüklükler: Başka birimlere gerek duyulmadan ifade edilebilen birimlerdir.
Fizikte 7 tane Temel büyüklük vardır bunlar ; kütle, uzunluk, zaman, akım şiddeti ve sıcaklık,ışık şiddeti ve madde miktarıdır.
Türetilmiş büyüklükler: Başka büyüklükler yardımıyla ifade edilen büyüklüklere türetilmiş büyüklükler denir.
Türetilmiş büyüklükler; kuvvet, ivme, hız, direnç, enerji vb.
Ölçme, Ölçmede Hata
Ölçme Nedir : Bilinmeyen bir büyüklüğün ölme aleti kullanarak veya bilinenle karşılaştırılarak bulunmasına ölçme ve ölçüm denir.
Fiziksel bir büyüklük ölçülürken iki yöntem kullanılır. Bunlar;
1. Doğrudan ölçme: Ölçülecek cismin aynı türden bilinen bir büyüklükle karşılaştırılması.
2. Dolaylı ölçme: Doğrudan ölçülemeyen bir büyüklüğün bir araç yardımıyla veya hesaplama yöntemiyle ölçümünün yapılması.
Dolaylı ölçme iki şekilde yapılır.
a. Göstergeyle ölçme
b. Türetilmiş ölçme
Ölçme bilimin temel bir parçasıdır. Fiziksel bir büyüklüğün tanımlanması için nitel ve nicel gözlemler ile deneyler yapılır.Gözlemler ve deneyler sonucunda elde edilen değerlerle matematiksel yöntemler kullanılarak fiziksel büyüklükler tanımlanır. Tanımlanan bu büyüklerin bir sayısal değeri vardır. Ancak bulunan bu değerler sadece 1, 2, 3 gibi rakamlarla ifade edildiğinde bu değerlerin ne anlama geldiği, hangi fiziksel büyüklüğü tanımlamak için yapıldığı belirli olmaz.
Yapılan ölçümün hangi fiziksel büyüklüğe ait olduğunu belli etmek ve rakamların anlam kazanması için rakamların sonuna kilogram, metre, volt, saniye, amper gibi ilaveler yapılır. Yapılan bu ilavelere birim denir.
Sayılar ve birimler ölçüm yapmak için kullanılır. Fiziksel bir büyüklüğü ölçebilmek için büyüklük kendi cinsinden birimle karşılaştırılır. Yeryüzündeki tüm bilim insanlarının birbirlerinin ölçümlerini anlayabilmeleri için ortak, herkesçe kabul edilen birimlerin kullanılması zorunlu olmuştur. Bu nedenle bizimde kabul edip kullandığımız Uluslararası Birimler Sistemi veya kısaca SI olarak adlandırılan ortak birimler bilim insanlarınca kabul edilerek kullanılmaya başlanmıştır.
ölçmede hata: Ölçme sonuçlarının gerçek değerden farklı olması, ölçmede hata yapıldığı anlamına gelir. Ölçme sonucu ile gerçek değer arasındaki fark ölçmede hata olarak tanımlanır.
Ölçme işleminde hataya neden olabilecek etkenlerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz.
1. Ölçme yönteminden kaynaklanan hatalar; ölçümü yapılacak büyüklüğün nasıl ölçüleceğine doğru karar verilememesi sonucunda oluşan hatalardır. Örneğin masanın uzunluğunu karış ile ölçmeye kalkarsak yanlış bir yöntem kullamış oluruz.
2. Ölçmeyi yapan kişiden gelen hatalar; bireylerin, ölçme konusu ile ilgili bilgi ve becerilerinin noksan ve farklı oluşundan dolayı, herkes aynı derecede hassas bir ölçme yapamaz. Örneğin; Öğretmen yazılı kağıtlarını okurken, dalğınlığından dolayı 5 puan eksik vermesi .
3. Ölçme aracından gelen hatalar; bir araç ne kadar iyi yapılırsa yapılsın, zamanla hassaslığı bozulabilir veya ölçümü yapılan araç bozuk olabilir. Ölçme yapılacak araç güvenirlilik, geçerlik ve kullanışlılık özelliklerini taşımalıdır .Örneğin;Manav terazisinin hatalı tartması veya bozuk olması.
4. Ölçüm yapılan ortamdan kaynaklanan hatalar; ölçümün yapılacağı ortam ölçme için uygun olmayabilir. Uzunluğunu ölçeceğimiz bir teli sıcak bir ortamda ölçtüğümüzde farklı bir değer, soğuk bir ortamda ölçtüğümüzde ise farklı bir değer buluruz. Örneğin; Örneğin sınıfta sınav varken ,okul dışında çalışma var ve çok ses oluyor. Dikkatimiz dağılıp bildiğimiz soruları yapamayabiliriz.
5. Kaynağı belli olmayan hatalar; kaynağı iyi bilinmeyen, ölçümü yapan kişiye veya ölçme aracına bağlı olan ve ölçme sonuçlarına gelişigüzel yansıyan hatalardır. Bu hatalara tesadüfî hatalar da denir.
Not: Ölçme işlemi yapılırken hatayı azaltmak için ölçümü, özdeş ölçü aletleriyle tekrar yaparak kontrol etmek, aynı ölçüm aracıyla çok kez ölçümü yapmak veya değişik ölçü araçlarıyla ölçümü yapmak mümkündür.
UNİTE 1 – 4.KONU | Fizikte Matematiğin Yeri |
Fizikçiler kurdukları modelle, yaptıkları deneylerde gözlemlerini yaparken, yapılan ölçümleri ifade etmek, temel fizik yasaları ile teoriler arasında bir ilişki kurmak için bir dile ihtiyaç duyarlar. Bu dilin öyle bir mantığı olmalıdır ki önce kendi içinde sağlam temellere dayanmalı, anlamlı ve anlatım bozukluğu olmamalıdır. Onu okuyan her insan aynı şeyi anlamalıdır. İşte fizikçiler bu nedenle evrensel bir dil olan matematiği anlatım dili olarak kullanmaktadırlar.
Fizik, matematik ilişkisi, fizik için oldukça temel bir ilişkisidir. Bir olay hakkında bilimsel süreçler işletilirken; ölçme, veri toplama ve deney sonuçlarına göre fizik yasalarının ifade edilmesinde, karşılaşılan problemlerin çözümünde matematik bilgisine ihtiyaç duyulmaktadır. Fiziksel bir olay matematik diliyle genelleştirilir, formüle dökülür ve basite indirgenir. Matematik kullanılırken toplama çıkarma gibi en basit matematik işlemlerinin yanında çok karmaşık matematiksel işlemler de kullanılır. Bu nedenle matematikten bağımsız bir fizik düşünülemez.
UNİTE 1 – 5.KONU | Fizik, Günlük Yaşam Ve Teknoloji |
Bilgisayar
167 m2 lik bir alan kaplayan ilk bilgisayar ENIAC 1940 larda üretilmiştir. İnce filmler, manyetik materyaller ve yarı iletkenler üzerindeki fiziksel çalışmalar sayesinde dizüstü bilgisayarlar üretilmiştir.
Fotokopi Makinesi
“Zıt yükler birbirini çeker” ilkesi temel alınarak geliştirilen fotokopi makineleri yaşamımızda büyük kolaylık sağlar.
Asansör
Asansörler, insanları, yükleri, bulundukları konumlardan aşağı ya da yukarı taşımamızı sağlayan araçlardır. Günlük hayatta çok büyük kolaylık sağlayan bu araçta elektriksel enerji, mekanik ve potansiyel enerjiye dönüştürülür.
Basit Makineler
Basit makinelerin yaşantımızdaki yeri ve önemi tartışılmaz. Günlük hayatımızda da kullandığımız, pense, makas, maşa, cımbız, el arabası, zımba, eşit kollu terazi gibi basit makinelerin hepsinin temelini fizik yasaları oluşturmaktadır.
CD ve DVD’ler
Bilgi depolamak, müzik dinlemek, resimleri saklamak, film izlemek için kullandığımız CD ve DVD’ler fiziğin günlük yaşamımıza hediye ettiği yeniliklerdendir. Lazer teknolojisi sayesinde bilgiler CD’nin içindeki polikarbonat tabakasına çukur ve tepeler oluşacak şekilde işlenir. Bu bilgiler ise CD okuyucusu tarafından okunup anlamlı verilere dönüştürülür.
Jeneratörler
Bir manyetik alan içinde iletken bir çerçeve döndürülürse bu çerçevede bir elektrik akımı oluşur. Jeneratörlerin çalışması da bu ilkeye dayanır. Yani jeneratörler mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürür. Jeneratörlerin çalışması için elektrik motoruna, elektrik motorunun çalışması için de jeneratöre ihtiyaç vardır. Elektrik motorları da çamaşır makinesi, buzdolabı, elektrikli tren, denizaltları ve daha birçok yerde kullanılır.